Doğrudan ilgi alanımızdaki 18 il dışında Ankara, İstanbul ve İzmir gibi metropol kentlerle de etkileşim halinde olduğumuzdan olsa gerek ekonomisi, kültürel dokusu ve tarihsel geçmişi ile bu haftayı Beypazarı’nı sayfalarımıza taşımak istedik. Büyük bir kısmı İç Anadolu Bölgesi’nin yukarı Sakarya bölümünde, bir kısmı da Karadeniz Bölgesi’nin batısında yer alan Beypazarı, doğal ve beşeri özelliklerin farklılığı ile ekonomik faaliyetler üzerinde büyük etki yaratan bir ilçe olarak dikkat çekmektedir. İlçenin sahip olduğu coğrafi özellikler, hem Karadeniz Bölgesi’ne hem de İç Anadolu Bölgesi’ne ait unsurları barındırmaktadır.

DÜNYA MİRASI

Ayrıca, bilindiği gibi Beypazarı, kısa adı UNESCO olan Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün Dünya Mirası Geçici Listesi'ne dâhil edilmiştir. Konakları ile ünlü Beypazarı’nın bugünlere gelmesinde en büyük pay sahibinin dönemin Beypazarı Belediye Başkanı olan şimdilerde ise Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini başarıyla sürdüren Mansur Yavaş olduğunu söylemeden de geçemeyiz. İlçenin tarihsel geçmişinde konaklar genellikle iki ya da üç katlı yapılırken işlevsel ve kültürel detaylarla bezenmişlerdir. Bu evler zemin katları taş, üst katları ahşap iskelet içine ahşap veya kerpiç dolgu sistemi kullanılarak inşa edilmiştir. Yöresel kültürü yansıtan değerlerin sunulması için Beypazarı Konakları’nın bazıları restoran veya pansiyona çevrilmiştir. Daha küçük evler de yöresel gıda ürünlerinin satıldığı mağazalara ya da el işçiliği alanında büyük önem taşıyan Beypazarı gümüşçülerine mekân olmuştur. Dolayısıyla ilçenin UNESCO’nun Dünya Mirası listesine girmiş olması pek çok açıdan tesadüfi değildir.

İNÖZÜ VADİSİ

İlçenin hemen girişinde yer alan İnözü Vadisi’nin derin havzasına yerleşen doğal bitki örtüsü ile bazı tarihi kalıntılar ilgi çekerken İnözü Çayı’nın aşındırmasıyla oluşmuş vadide kayalıklara oyulmuş çok sayıda mağaranın o devirde yaşayanlar tarafından kullanılan, ziynet eşyalarının da muhafaza edildiği mezarlar olduğuna dair çeşitli göstergeler bulunuyor. O nedenledir ki 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası kapsamında, bu vadi doğal ve arkeolojik sit alanı olarak koruma altındadır. Vadide gezinirken oturup doğanın tadını çıkarabileceğiniz ve yöresel yemekleri tadabileceğiniz tesisler de size doyumsuz lezzetler sunacaktır.

BEYPAZARI MADEN SUYU

İşte o vadi, doğanın sakladığı bir mucizeyi 1957 yılından bu yana insanoğlunun beğenisine Beypazarı Maden Suyu olarak sunmaktadır. Dönemin şartlarını zorlayarak kurulan fabrika, 70 bin metrekarelik alanıyla sektörde Türkiye’nin en büyüğü olmayı başarmıştır. Saatte 300 bin şişe üretim kapasitesiyle maden suyu denilince akla gelen ilk marka  olma olan Beypazarı Maden Suyu keşfedildiği ilk günden beri aynı kaynaktan gelen doğal maden suyunu, kendine has yapısını değiştirmeden dolum yapmaktadır. 300’ü aşkın bayi ağı ile bir Türkiye markası olan Beypazarı Maden Suyu, geçtiğimiz ay yeni ürünlerini piyasaya sürdü. Beypazarı Maden Suyu Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Ercan, süreci şu sözlerle anlattı: “Yüzde 100 maden suyundan üretilen karadut-frenk üzümlü ve mango-ananas aromalı ürünler özellikle çocuklar ve gençler arasında yükselen bir trend. Yaptığımız araştırmalar sektörümüzde bu kategorinin çocuk ve genç tüketici segmentinde yüksek bir büyüme potansiyeli olduğunu gösteriyor. Gazlı içecek kategorisinde sağlıklı ve lezzetli içecek tercih edenler tüketicilerimizin talep ve beğenilerini dikkate alarak geliştirdiğimiz yeni ürünlerimiz deneyenlerden tam not aldı. Alternatiflerimiz arasından favorilerini, tüketicilerimize sorduk. Onlardan gelen yorum ve değerlendirmelerle yeni çeşitlerimize karar verdik."

SAĞLIK MOTTOSU

”Günde en az iki şişe” sloganıyla başta Kıbrıs olmak üzere, aralarında Suudi Arabistan, Fransa, Katar, Kuveyt, Almanya ve Avusturya’nın da bulunduğu 27 ülkeye sağlık ihraç eden Beypazarı Maden Suyu’nun mottosu da oldukça dikkat çekici. “Hayatta değişen, doğallığını kaybeden ve özlenen tatlar var. Biz yarım asrı aşkın süredir aynı kalmayı başaran, değişmeyen sağlık dolu bir lezzeti şişeliyoruz.” KARADENİZ EKONOMİ