2016 yılı Fındık ihracatı konusunda değerlendirmelerde bulunan KFMİB Başkanı İlyas Edip Sevinç, “Fındık tüketimini geliştirmekte olan ülkelerde çok irtifa kaybettik. Buralarda fındığın yerini alternatif ürünler aldı. Bu ülkelere alternatif ülkeler kendi fındıklarını sattılar. Biz de bunu seyrettik.” dedi.

Fındıkta problemlerin çözümünün üretimi artırmak ve bununla birlikte ihracatı artırmak olduğunu söyleyen Sevinç, Bu yıl geçen yıla oranla iracatta kayıp yaşandığını ifade etti.
Karadeniz Fındık Mamulleri İhracatçılar Birliği (KFMİB) istatistiklerine göre, dünya fındık üretim ve ihracatında lider durumda bulunan ve yılda yaklaşık 3 

milyar dolar döviz girdisi sağlayan Türkiye, 2015 yılında 112 ülkeye ihracat yaparken, geçtiğimiz yıl bu sayı gerileyerek, 108’de kaldı. 2016 yılında ilk defa Mozambik’e de fındık ihracatı gerçekleştirildi.

KFMİB Başkanı İlyas Edip Sevinç, 2016 yapılan ihracatları değerlendirdi. Geçtiğimiz yıl fındık ihracatının beklentilerini karşılaşamadığını kaydeden Başkan Sevinç, “Fındık 100’ün üzerinde ülkeye ihraç ediliyor. Bunların içerisinde Mozambik gibi Afrika ülkeleri gibi yerler var ama esas olan fındığı geleneksel olarak kullanan ve sanayi ürünü olarak ithal eden ülkelerdeki pozisyonumuza bakmamız lazım. Şu anda fındık fiyatları ihracat için uygun olmasına rağmen bu sene ihracatımız beklentimizin altında gerçekleşti. Buradan da şu anlaşılıyor ki; sezon başında yüksek fiyatlar nedeniyle İtalyanlar ve Gürcüler fındıklarını satarak piyasaları doldurdular. Ancak önümüzde süreç var. Sezon sonunda her şey ortaya çıkacaktır.” diye konuştu.

2023 hedefimiz 350 bin ton

Türkiye’nin 850 bin ton fındığın tamamını satacak durumda olduğunu da kaydeden Sevinç, “Bizim 2023 hedefimiz 350 bin tondur. Bunu zaten 2011-2012 yılında 301 bin ton olarak gerçekleştirdik. O sene Türkiye’de 720 bin ton fındık oldu. Geçmiş yıllardan da fındığımız olmasına rağmen o yıl fındığımızın tamamını sattık ama bundan sonraki çeşitli sebepler nedeniyle özellikle don afetinin ardından fiyatların aşırı derecede yükselmesi nedeniyle bu rakamları bir daha yakalayamadık. Bizim için önemli olan tonajdır. Bu 350 bin tonu mutlaka yakalamayabilmeliyiz. 350 bin ton ihracat 700 bin ton sadece ihracata kabuklu fındık eder. O zaman en az iç piyasada 150 bin ton tüketim olacaktır. Demek ki Türkiye 850 bin ton fındık bile üretse bu fındığın tamamını satacak durumda kalır.” şeklinde konuştu.

850 bin ton fındık üretimi sağlanmalı

Sevinç, 350 bin ton ihracat hedeflerine ulaşabilmek için Türkiye’nin bu miktarda fındık üretmesi gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: “Biz fındık satalım diyoruz da üretim olmazsa, rekolte yeterli olmazsa neyi satacağız. Bu birbiriyle bağlantılıdır. Hem çok üretmeliyiz hem çok satmalıyız. Biz çok üretmeliyiz ki bizim rakibimiz olan ülkelerin fındık üretimine müsaade etmememiz lazım. Fakat biz sadece fiyat konuştuğumuz için böyle stratejik hususları müzakere edemiyoruz. Bazı çevrelerde fındığın zarar görmesinde, üretimin düşmesinde kendilerine fayda bekliyorlar. Bu kabul edilebilir bir şey değildir.”

Çok üretip çok satmalıyız

Fındık tüketiminin geliştirilmekte olduğu ülkelerde irtifa kaybedildiğine dikkat çeken Sevinç,“Fındıkla ilgilenen, fındığı tanıyan ülke miktarı artıyor ama zaten bizim fındığımızı sattığımız, satışımızı arttırmamız gerektiği geleneksel ülkelerde var veya Çin gibi fındık tüketimini geliştirmekte olan ülkeler var. Oralarda çok irtifa kaybettik. Yani alternatif ürünler fındığın yerine girdi. Alternatif ülkeler kendi fındıklarını sattılar biz seyrettik. Bunların engellenmesi lazım. Bunlar ancak üretim miktarını arttırmakla çözülecek hususlar. Dolayısıyla çift taraflı düşünmemiz lazım. Çok üretip çok satmazsak fındığın problemlerini çözemeyiz. Yani az üretelim, pahalı satalım anlayışı fındığı felakete götürür.” dedi.