Ordu Ticaret Borsası ve Ordu Üniversitesi tarafından "Üniversite-Sanayi İşbirliği Bağlamında Bal ve Fındığın Kullanıldığı Yeni Ürünler Arayışı Çalıştayı" programlı üye eğitimi kapsamında ,meclis üyeleri  ve paydaşların katılımıyla bir toplantı gerçekleştirildi.

Etkinliğin açılış konuşmasını  OTB Yönetim Kurulu Başkanı Ziver KAHRAMAN yaptı.KAHRAMAN  konuşmasında eğitim nitelikli düzenlediğimiz etkinliklerden birini daha başlatmış bulunmaktayız diyerek sözlerine şöyle devam etti..

''Yıllardır, Üniversite-Sanayi İşbirliği tabirini dilimize dolayıp, üretim ve ticaretimizi bilimsel temele dayandırmaktan bahsederiz. İşte bu gün burada, Üniversite-Sanayi İşbirliği söyleminin vücut bulacağı, hayatta karşılığının olacağı bir etkinlik gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Şimdiden hepimize hayırlı ve uğurlu olsun''diyerek üniversite-sanayi işbirliğinin önemine değindi.

 Üniversite-Sanayi İşbirliği denildiğinde bilinçaltında şöyle bir olgu şekilleniyordu; üniversite, elindeki imkanları ve nakdi, ar-ge ve ür-ge ‘ye tahsis edecek, en düşük maliyet unsurlarını belirleyecek, hatta ve hatta araç ve ekipman ihtiyacını da ikame edip, sanayi kesiminin hizmetine sunacak! Yani bir anlamda üniversite, tek taraflı olarak ve mutlak bir itaatle hizmet edecek! Aynen bir nefer gibi!

Buana Kadar Üniversitelerle Yeterince Diyalog Kurulamadı

 Bu salonda bulunmanız, üniversite-sanayi işbirliğini doğru anlamış ve yorumlamış olduğunuzun da bir göstergesidir. Ancak sizlerde kabul edersiniz ki üniversite-sanayi iş birliğinden yıllarca bu algılandı. İşte bu saiklerden dolayı olmalıdır ki Üniversitelerle yeterince diyalog kurulamadı. Ve akabinde, üniversitelere, proje yaptırma, ar-ge ve ür-ge süreçlerinde onları aktif olarak kullanabilme dirayetini bulamadık.

Dünya değişiyor

Bu değişim de gelişerek oluyor. Sürdürülebilir bir değişimin hâkim olabilmesi için, üretim ve ticareti bilimsel esaslara dayandırmak gerekiyor. Bunları yapan ülkelerin teknolojik anlamda devrimler gerçekleştirdiğini biliyor ve görüyoruz. Ekonomisi gelişmiş ülkelerde üniversitelerin ekonomik hayatının odağındaki referans kuruluşlar olduğunu görüyoruz. Üniversiteleri, yani bilimi, üretim sürecinde kullanılacak bir araç olarak görmek yerine, stratejik ortak olarak görmek durumundayız. Artık proje bazlı ve ortak akıl ekseninde düşünmek, üretmek ve üretimimizi sürdürülebilir kılmak zorundayız.

Balın da,Fındığın da Ciddi Bir Pazarlama Sorunu Yoktur

Bildiğiniz gibi ilimiz, fındık ve bal gibi, üretiminde lider olduğu kıymetli emtialara sahiptir. Balın da, fındığın da, ciddi bir pazarlama sorunu yoktur. Ve biliyoruz ki, bir ürüne katma değer kazandırdıkça o üründen elde edilecek kâr da o oranda yükselmektedir. İktisadi tabirle; kâr maksimizasyonunun tesisi; maliyetleri düşürürken, katma değer kazandırılmış emtia elde edebilme yeteneğine bağlıdır.
Katma değer kazandırma süreci Ar-ge ve Ür-Ge gibi tamamen bilimsel esaslara dayanıyorsa anlam kazanıyor demektir.

 Bu gün, üniversitelerimizde çok değerli akademisyenler, uzmanlık alanlarına giren konularda yaptıkları çalışmalarla bizlere yeni ufuklar açacak donanımdadırlar. Bu anlamda ilimiz Üniversitesini ve çok değerli akademisyenlerimizi, bir fırsat ve önemli birer değer olarak görmekteyiz.

Evet, fındık gibi, bal gibi, kıymetli iki ürüne sahibiz. Peki, fındık ve balın bir araya geleceği daha kıymetli ve katma değeri daha yüksek, dolayısıyla daha fazla kâr edeceğimiz ürün ya da ürünler elde etmemiz mümkün müdür?
Bunun bilimsel esasları nelerdir?

Kahraman bu merak ve heyecanla Ordu Üniversitesinin  yöneticilerini ziyaret ettiklerini ve değerli akademisyenlerle görüştüklerini ifade ederek  bu işbirliğinin öneminin altını çizdi.Ve sözlerini davetine karşılık veren ODÜ'ye teşekkür ederek bitirdi.