• Özel spesiyal yemekler ,Pazara özel serpme ve köy kahvaltılarının yanı sıra dinlenme, lezzet ve müzik ziyafetini uyum içinde buluşturan Gardenya, ünlü müzisyenlerin, solistlerin sahne aldığı, Altınordu sahilinin en popüler mekanları arasında öncü olmayı sürdürüyor.
• ''Eylül ayında sürpriz bir inavasyon yapacağız''

Gardenya’nın birinci sınıf turizm sertifikası var. Stajyerlerle birlikte yaklaşık 30 eleman istihdam ediliyor. Düzenli müşterileri var. İşletme müdürü Ziya Liman’a göre bugüne kadar ağırladığı müşteri sayısı Ordu nüfusunu iki kez geçmiştir. İşletme Müdürü Ziya Liman, “Gardenya’da Eylül ayında sürpriz bir inovasyon yapacağız” diyor. Mavi ile yeşilin sınırında, 2006 yılında kurulan ve Ordu’da müşterileri tarafından “lezzetin en eğlenceli noktası” diye tanımlanan Gardenya, kendini sürekli yenileyerek, kalitesini yükselterek hizmet vermeye devam ediyor.

Gardenya’nın işletme Müdürü Rizeli Ziya Liman turizm sektörüne ve Ordu’ya adeta demir atmış. Gardenya’nın Cafe, Restaurant ve Clup bütünlüğünün uyumundan sorumlu, deneyimli bir şef olarak sektöre yıllardır hizmet veriyor.

Gardenya’dan ünlüler geçidi

“Buraya 2006 Mayıs ayında açtık. Dünya mutfağı üzerine oluşan konseptimizle ağırlıklı İtalyan uzak doğu mutfağıyla başladık. Sonra menümüze yöresel lezzetleri ilave ettik. Müzik ve performans ağırlıklı alanımızda Türkiye’nin ünlü sanatçıları sahne aldı. Şu anda Cumartesi günleri ve diğer özel günlerde açıyoruz. Burada Sıla, Hande Yener, Duman, Demet Akalın, MFÖ gibi popüler isim ve gruplar sahne aldı. Gardenya, denilince akla ilk olarak yiyeceklerimiz gelmeli ama tabi ki burada çok ünlü kişiler sahne alınca müşteri portföyümüz de biraz değişti. Sadece Ordu değil, Erzincan’dan -Erzurum’a kadar bir müşteri pörtföyümüz var. Konserlere geliyorlar burada konaklıyorlar, ertesi gün kahvaltıyı yapıp dönüyorlar.”

Ordu Karadeniz’de en şanslı il

“Ordu turizmle kalkınır deniyor. Tanıtım konusunda başarılıyız ama altyapı ve kent olarak fark yaratma anlamında atılmış somut bir adam görmüyorum. Çamlıhemşin’e her sezon 1 milyon turist geliyor. Ordu Karadeniz bölgesindeki en güzel coğrafyaya sahip il. Yaylaların, köylerin şehire yakınlığı, sahili gibi güzel avantajları var. İlerleme sağlamak için kısa vadeli orta vadeli uzun vadeli planlar yapıp onun üzerine gitmek gerekiyor.”

Fındığı Çorumlular gibi satabilmeliyiz

“Fındık daha etkin bir turistik tüketim ürün yapılabilir. Çoruma gidiyorsunuz leblebinin kilosu 8 lira 10 lira. Oradaki insanların leblebi satmak için verdikleri uğraş çok dikkat çekici. Farkındalık yaratan düzenlemeler var, gözünüzü kapatsanız bile oradaki aydınlatmalar ‘ben Çoruma geldim’ dedirtiyor. Ordu’da bu ürüne yönelik bir şey yok. Festival düzenlenebilir. Bu festivale komşu ülkelerden marka kişiler getirilebilir. Komşu illerden, ülkenin önde gelen popüler kişileri davet edilebilir. Havalimanımızı bu tür etkinlikler için daha verimli kullanabiliriz. Orduspor insanları Ordu’ya gelmesi için önemli bir değerdi. O özelliği yeniden elde etmeliyiz. Ordu’ya mimarisi, yolcu gemilerinin de konaklayabileceği iyi bir liman yapılmalı. Buraya 10.000 yolcusu olan, bin çalışanı olan yolcu gemileri oluyor. O Kurvaziyerlerin Ordu’ya 4 kere uğradığını düşünelim. Ortaya nasıl bir ekonomi çıkar. Tabi ki gelecek yolculara konaklayabilecekleri alt yapıyı da hazırlamamız gerekir.”

Her işletme özgün olmalı, fark yaratmalı

“İşletme olarak fark yaratmak için sadece bir menüde ön plana çıkmak gerek, hepsi birden olmuyor. Herkes aynı mekanı açarsa pasta bölünüyor. Onun dışında herkes kendi alanında fark yaratırsa daha kaliteli bir ortam oluşur. Örneğin Brezilya’dan gelen kahve üzerine cafe zinciri oluşuyorsa, neden çay üzerine olmasın? Eleştirmek için söylemiyorum; doğrusunu onlar yapıyor biz yapmıyoruz. Her şeyin ithal olduktan sonra sen istediğin kadar çalış ülke ekonomisinin düzelme şansı yok.”

 /KARADENİZ EKONOMİ