Türkiye’de 15 ilde faaliyet gösteren ‘Belki de sensin!’ adlı grup lösemili hastaların derdine derman olmaya çalışıyor. Grubun kurucusu Aykut Kadir Kurt'un 4 yıl önce lösemili bir çocuğun hayatını kaybetmesinden etkilenerek ‘Belki de sensin!’ adlı grubu kurduğunu belirten Trabzon ekip üyesi Esra Kaya, gazetemize özel açıklamalarda bulundu.

BEN NE YAPABİLİRİM?

Bazı insanların başlarına bir felaket, hastalık gelmeden de o sıkıntıyı yaşayanlarla empati kurabildiğini belirten Trabzon Ekip Üyesi Esra Kaya, “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın demiyor. ‘Ben ne yapabilirim de, yardımım dokunur,’ diye düşünüyor. Çoğumuzun duyarsızca ah vah edip seyrettiğimiz durumlara kayıtsız kalmıyor, çalışıyor. Hem de canla başla! Gönülden! Belki de Sensin kurucusu Aykut Kadir Kurt ve bütün gönüllü ekibi gibi.”

UMUT OLDU!

‘Belki de Sensin!’ grubunun kurucusu Aykut Kadir Kurt’un dikkat çekmek ve iyileşebilecekken hayatını kaybeden yüzlerce kan kanseri olan hastaya bir 

umut taşımak için başlattığı bir proje olduğunu söyleyen Kaya, “Tamamen kişisel duyarlılığı ile başladığı bu proje için çalışırken kadere bakın ki, sevgili eşi Dilara Kurt hem de hamileyken lenfomaya yakalandı. Bebeği hemen güvenli bir biçimde alan doktorlar kemoterapiye başladı.Ama bütün çabalara rağmen Dilara Oğlu Demir’in bir yaşını göremeden hayata gözlerini yumdu. Eğer donör bankamızda yeterince donör adayı olsaydı, eğer bizler benim kanımdaki canı bir hastayla paylaşabilirim diyebilseydik, belki Dilara ve birçok hasta şifa bulabilirdi. Aykut eşini kaybedeli henüz altı ay olmasına rağmen çalışmayı sürdürüyor. Diyor ki, “Bi Tutarsa! Lütfen, Donör Ol Hayat Kurtar!”

DONÖRLER ARTACAK

Grubun kurulmasından sonra gelinen nokta hakkında bilgi veren Kaya, “Şuanda 15 şehirde ekipleşmiş 200'ün üzerinde gönüllüsü bulunan bir topluluğuz. 63 farklı şehirden 1700 başvuru alındı. Donör adayı sayısı oldukça arttı ama yeterli seviyenin hala çok çok altında. Şu an 200.000'den fazla ama ihtiyaç 1,5 milyon. Biz de bu rakamı daha yukarıya çekmek için Kzılay ve Sağlık Bakanlığı ile ortak çalışmalar yürütüyoruz.” dedi.

KAYITSIZ KALMAYIN

Projeden haberdar olan bazı insanların kayıtsızca vah vah diyerek yaşamına devam ettiklerini belirten Kaya, “Bazıları da gerçekten bir fayda sağlamak istiyor ve ne yapacağını hala bilmiyor. Haberdar olup da harekete geçmeyenlerin vay haline. Biz zannediyoruz ki hiçbir şey bizim başımıza gelmez. Ama öyle olmuyor. Bir kere bu basit meseleyi herkes birbirine anlatmalı. Hiçbir hayat üşengeç üzüntülere değecek kadar basit değil"dedi.

Aslında Olay Çok Basit!

18-50 yaşında sağlıklı bir bireyseniz, kronik ve bulaşıcı herhangi bir rahatsızlığa sahip değilseniz hayat kurtarabilirsiniz!

Size en yakın Kızılay verici merkezine gidip "kök hücre donör adayı" olabilirsiniz. Bir hastayla eşleşirseniz bağış süreci başlar ve bir hayatın kahramanı olabilirsiniz. Bu aşamada en çok merak edilen nakil aşaması oluyor. Kişinin isteğine bağlı olarak ya kan alır gibi ya da ufak bir operasyon ile kalça kemiğinden kök hücreler toplanıyor. Özellikle bu işlemin donöre zararı yada herhangi bir yan etkisi olmadığını bilmelerini ve tüm mecralardan incelemelerini isteriz.

‘KATKILARINIZI BEKLİYORUZ’

"Her insan hiç vakit kaybetmeden (eşleşme bekleyen hastalar için her saniye çok önemli) donör adayı olarak tüm çevresine bu konudan bahsetmeli. Bunun dışında bizlere katılmak isteyenler Web sitemiz ‘www.belkidesensin.org’ üzerinden başvuru formumuzu doldurabilir ve detaylı bilgi alabilirler” diyen Kaya sadece Türkiye değil Avrupa’da yaşayan vatandaşlarında katkı sağlayabileceğini belirterek “Bulunduğu ülkelerde bu işlemi yapabilirler çünkü bu global bir durum. Türkiye uluslararası kemik iliği bankası birliğine üye ülke. Yani yurtdışından biri ile de eşleşebiliyorsunuz. Genetik yakınlık bu anlamda önemli. Türkiye'nin de henüz yeterli havuzu olmaması yurtdışı bağışçılarımızın katkısını daha önemli kılıyor” diyerek sözlerini tamamladı.