Gül Ersan, “Doğu Karadeniz yaylalarını birbirine bağlayacak olan Yeşil Yol çalışması Ordu’da son hızıyla devam ediyor. Yolu savunanlar turist sayısının ve ona bağlı olarak istihdamın aratacağını her fırsatta ballandıra ballandıra anlatıyorlar. “Yeşil Yol projesiyle doğa hem korunacak hem de kullanılacak.” diyorlar. Kullanıyorlar, yok ediyorlar; adına da “yeşil” diyorlar.” diyerek tepki gösterdi.

“Orman gülleri de yok edilmiş”

Ersan, yol çalışmalarının zararları hakkında da şunları söyledi: “Topçam’dan Çambaşı’na gittik Yeşil Yol çalışmalarını yerinde görelim, diye. Kesilmiş ağaçların kimi yol kenarında dizi dizi, kimi kamyon sırtında üst üste. Yol genişletirken kesilen ağaçların yanı sıra koruma altına alınmış orman gülleri de nasibini almış kepçeden. Çıkan hafriyatı hemen yolun kenarındaki ormana döküvermişler, kurumaya başlamış kenardaki ağaçlar. Ağaçlar kesilince, heyelanlar artmış; hatta yol çökmüş kimi yerde. Neymiş, doğa hem korunacak hem de kullanılacakmış.”

Yaylalar betonlaşacak

Yeşil Yol’un obaların yanından geçtiğini söyleyen Ersan, “Kilometrelerce süren Yeşil Yol obaların hemen yanından geçiyor. Ne yayla kültürü kalacak ne de doğa eski haline dönecek. Turistler ise betonlaşmamış, doğallığını koruyan Karadeniz’i arayacaklar boşuna. Elleri boş göndermek olmaz tabii, Dört Mevsim Ordu cd’lerini çoğaltır çoğaltır poşetleyip veririz, hediyemiz olsun.” dedi.