Her Perşembe 21:30 da Altaş Tv de Murat Gürsoy'un hazırlayıp sunduğu KARADENİZ Ekonomi Programı'nın 4 Ocak Perşembe günkü konuğu Giresun Ticaret Borsası Başkanı Mustafa Demirciydi.

Program’a Türkiye’nin 2014 sezonu ihracat rakamlarını değerlendirerek başlayan Demirci’’Fındıkta ortaya çıkan tarihi başarı ,Türk fındık İhracatcısının ve sanayicisinin büyük başarısıdır’’ dedi ve bu başarı’nın devam edebilmesinin temel kaynağının üretim olduğuna dikkat çekerek Karadeniz Ekonomi programında Murat Gürsoy’a önemli açıklamalarda bulundu.

Fındık Gelir Desteği Dönüme Değil Ürüne Verilsin

İklim değişikliği fındığın en büyük handikaplarından biri oldu.2004 yılında olduğu gibi bugünde bir don hadisesiyle karşı karşıya kaldık ve fındık rekolteleri yarı yarıya düştü.2009 yılında devletin sektörden çekilmesiyle birlikte serbest piyasa rejimine geçildi. Devlette üreticiyi desteklemek adına ,doğrudan gelir desteğiyle dönüm başına para ödemeye başladı.Birimin daha fazla artacağını düşünürken üretici bu primlerden ötürü bahçeye girmez oldu.Bunun neticesinde verim ve kalite düştü.Bununla ilgili konuyu bakanlığa taşıyarak,Fındıkta gelir desteğinin ‘’dönüme değil ürüne verilmesini’’ Tarım Bakanımıza rapor halinde sunarak talep ettik.

Üretim Durdu,Tüketim Arttı!Fındığın Fiyatı da Bu Yüzden Yükseldi

Giresun da dönümden alınan gelir 1 dönümde 75 kg,Türkiye ortalaması 90 kg,İtalya da 300 kg,Amerikada 330 kg. Son 10 yıla kadar üretim her yıl %6 artarken ,tüketim % 3 artıyordu.Son 10 yılda durum değişti üretim durdu,tüketim % 5 artmaya başladı.Fındığın fiyatında ki artış ta bundan kaynaklanıyor.Çikolata tüketiminde artış oldu,çikolata’nın hammaddesinde fındık olduğu için fındıkta üretim noktasında zayıf kalındı.Fiyatların artmasında ki sebepte budur.Ürün’ün değeri arttı.Bu ürüne artık sahip çıkmamız lazım.Buna da devlet sahip çıkma zorunda.Devlet ürüne para verirse ,üreticilerimiz de daha fazla verimli üretim yapma’nın yolunu ararlar.

Programın Video Kaydını Buradan İzliye Bilirsiniz..

Ziraat Odaları’nın Bir Kilo Fındık Alıp Satmışlığı Varmıdır ki Yorum Yapıyorlar!

Ziraat Odaları üreticiyi yönlendirerek bahçeye nezaman gübre ,ilaç atılacak,nezaman çapa yapılacak ne zaman bahçeler temizlenecek bu konularda bilgi vererek üreticiye anlatmalı ve eğitmelidir.Oysaki Ziraat Odaları bunun yerine fındığınızı getirmeyin ,satmayın tarzında olumsuz söylemlerde bulunuyor.Olayın bu kısmını bunun ticaretini yapan insanlara bırakmalıdırlar. Fındık fiyatı arz ve talebe göre oluşuyor. Ziraat Odalarının bu anlamda fiyat konuşması çok yanlış. Kurum olarak bir kilo fındık alıp satmışlığı varmıdır ki bu konuda yorum yapa biliyorlar.

Ferrero Firması Ziraat Odaları’nın ,Tarım Bakanlığı’nın Yapmadığı Uygulamayı Bizzat Kendisi Bahçeye İnerek Yapıyor

Bugün fındığın fiyatı 14 lirayı buluyorsa bunu o seviyelere çıkartan devlet değil ihracatçı, sanayicidir.Tarım Bakanlığı’nın da üreticiyi eğitmesi yönlendirmesi gerekir.Dünyada devletler artık kendi halkının refahı için çabalıyor.Ferrero firması Ziraat Odaları’nın,Tarım Bakanlığının yapmadığı uygulamayı bizzat bahçeye inerek yapıyorlar.İyi tarım uygulamaları bunun bir göstergesidir.

Bizlerde artık üretici olarak toplamada ,çapalama da,kurutmada makineli tarıma geçerek yapmalıyız.Üretimde maaliyeti indirmenin yolu budur.Ayrıca kişinin geliri artacak,milli gelirimiz artacaktır.

2023 Yılı Hedefimizi Biz 3 Milyar Dolar Olarak Gerçekleştirmiş Oluyoruz

2014 yılında çiçek sayımımıza göre 825 bin ton bir ürün beklentisi vardı.Don hadisesiyle zahiyat görünce Haziran ve Temmuz ayında ki sayıma göre 514 bin tonluk bir rekolte çıktı.Bu işin gerçekten ticaretini yapanlar,cebinden para harcayanlar,karını ve zararını bilenler en profesyonel şekilde bu çalışmayı yaptılar ve 514 bin tonluk bir rekolte tespiti gerçekleşti.2014 yılında don olmasaydı 825 bin ton olsaydı daha fazla istihdam ve daha fazla ihracat gerçekleşecekti.Buna rağmen 2023 yılında hedeflenen 2 milyar dolar ihracat rakamımız, 2014 yılında yakalanmış oluyor ve biz hedefimizi 3 milyar dolar olarak gerçekleştirerek revize ettik.

2015 Yılında Çağımızın En Son Teknolojisine Sahip Bir Lisanslı Depoculuk Kuruyoruz

Lisanslı depocuğun Ünye de ve Düzcede başarısız olmasının sebebi alt yapı olarak desteklenmemesidir. Yeni dönemde artık daha farklı olacak. Devlet 5 yıl üreticinin lisanslı depoculuk kirasının yarısını verecek. Devamında Lisanslı depoculuğa ürününü bırakan üretici karşılığında değerli bir evrak alarak bununla bankadan kredi çekebilir.Ama tüccara verdiğiniz de bunun bir karşılığı yok.Aynı şekilde bu evrakınızı 2.3. şahıslara devredip sata bileceksiniz.Bununla ilgili kanunlar çıktı .Biz Giresun Lisanslı Depoculuk A.Ş. olarak şuanda temelini attık inşaatımız devam ediyor,hedefimiz 2015

programına yetiştirmek. Lisanslı depoculukta depoya koyduğunuz ürününün hiç zahiyat vermeden en az 3 yıl saklaya bilmeniz gerekir ve Giresun Lisanslı Depoculuk modern çağımızın en son teknolojisine göre yapılan ve koyduğunuz ürünü 3 yıl sonrasında da aynı şekilde alabileceğiniz şekilde bir depolama sistemi yapılıyor. Biz havadaki azot gazını jeneratörlerle fındığın içine zikredeceğiz. Dolayısıyla içindeki mikro enerji üremesine mani olmuş olacağız. Ayrıca her ürünün kendi arasında bir randıman sıralaması olacaktır.

Üretici Bahçesine Bakmadığı İçin Bahçelerimizi Uluslar arası Şirketlere Teslim Ettik

Eğer bugün üretici bahçesine bakmıyorsa uluslar arası şirketler kiralayıp modern tarıma geçerek daha fazla ürün elde ederler. Bahçeyi teslim eden üreticimizde ,kiralayan şirketin emrinde çalışmak zorunda kalır.Asgari ücretin 900 TL olduğu biryerde siz performans gösterip o rakamı 1.500 TL çıkarmak yerine, bahçenizin başında bekleyip üretimi artırarak 2 ton fındık almaya çalışırsanız normal çalıştığınız iş yerinden çok daha fazla bir geliriniz olur.Eğer bunu yapmazsanız uluslar arası şirketler gelir bahçenizi kiralar ve modern tarımı uygulayarak daha fazla ürün elde ederler.Size kendi bahçenizde işçi olarak çalışmak zorunda kalırsınız.

Dış Sermaye’nin Piyasa’ya Girmesi Fındık İçin Bir Zenginlik, Üretici Açısından İse Kendi Hakimiyetini Bitirici Bir Durumdur

Dış sermaye’nin Türkiyeye girmesi fındık için bir zenginliktir.Siz üretici olarak bahçenize bakmazsanız dünya’nın en büyük çikolata fabrikası gelip Türkiye’nin en büyük ihracatçısını satın alır.Bu olay hammaddeyi yerinden temin etmek için yapılmış bir projedir.Daha fazla modern bir yapıyla,iyi tarım uygulamalarıyla daha fazla ürün elde ederek istenilen hammaddeyi temin edebilecekler.Bizde sahip çıkmadığımız bu arazide bir personel olarak çalışmaya mecbur kalacağız.

Başka bir açıdan bakıldığında fındık açısından son derece iyi bir karar.Biz şu anda bahçeden ürün olarak ne elde ediyorsak onlar en az iki katı ürün elde edecekler.

Tüccarı Suçlamak Yerine Teşekkür Etmek Lazım

Fındık arz ve talebe göre fiyatı oluşuyor.Ama birileri bundan hep pay sağlamak için hep ihracatçıyı ve tüccarları kötü gösteriyorlar.Doğruları konuşmak zorundayız.Ordu şehrinde tarım ürünü olarak sadece fındık yetişmiyor.Kivi,kiraz,ıspanak ve elma ve daha birçok ürün yetişiyor.Bu ürünlerin maalesef tüccarları bulunmuyor.Oysaki diğer tarım ürünlerinin de tüccarı olsa, milli gelirimiz daha çok arta bilir.

Tüccarları suçlayan insanlarada şunu söylemek lazım;fındığı satan bir tüccar varsa tebrik etmek lazım çünkü diğer ürünlerin tüccarı yok ve ürünler bir şekilde çürüyor bunu görüp ders almak lazım.Demekki bir ürünü alıp satan yoksa o ürünün değeri yok demektir.Tüccar üreticiye,üreticide tüccara teşekkür etmek zorundadır.

Havaalanı Ordu ve Giresun İçin Müthiş Bir Ekonomik Destektir

Ordu ile Giresun’un ortak havalimanı ile birlikte 3 saat içinde dünya’nın % 60 nüfusunun yaşadığı yere ulaşıyorsunuz. Bu olay Giresun ve Ordu için müthiş bir ekonomik destektir.Maddi manevi olarak bize katkısı tartışılmaz.

Giresun’a Havaalanı’nın 5 Katı Değerinde 800 Milyon Liralık Tünel Projesi Yapılıyor

Giresun’un son dönemde yine önemli bir projesi var oda geçenlerde imzalandı.Şebinkarahisar’a giden Sivas bağlantısında Eğribel tünel projesi ihaleye çıktı ve geçen hafta imzalandı.Devlete bu anlamda teşekkür etmek lazım çünkü Giresundan Şebinkarahisar’a kadar olan yatırımın toplam miktarı 800 milyon lira.Yani havalimanının 5 katı fazla para harcanacak.Bu proje Giresun’u İç Anadolu’ya bağlayacak .Bunun dışında Giresun olarak beklentimiz hızlı tren.Eğer Çarşambadan Hopa’ya bir hızlı tren projesi uygulanırsa biz dünyayla her konuda rekabet edebilecek duruma gelebiliriz.

Araplar Artık Giresun’u Tercih Edecek

Giresun bugun iki buçuk milyon nüfusu olan ama resmiyette yaşayan nüfus 420 bindir.Ordu da aynı şekilde çok göç veren illerden birtanesidir.Dışarıda yaşayan gurbetçilerimiz havaalanıyla birlikte haftasonu bile olsa köydeki yayladaki evinde kalabilecektir bu bile turizme çok büyük bir katkı sağlayacaktır.Bunun dışında Arap turistler Trabzon’u ihya ettiler .Sebebi ise havalimanı orada olduğu için.Bu artık Giresun içinde geçerli olacak ve bizim doğal güzelliklerimizin de farkına varacaktır Arap turistler.Ordudan başlayıp Kaçkarlara kadar devam eden yeşil yol projesi uygulamaya geçtiği andan itibaren turizm potansiyelimizde çok büyük bir ivme kazanacaktır.Biz Doğu Karadeniz İsviçre’nin Alplerinden daha fazla güzelliklere sahip bir bölgeyiz.

Türkiye’nin Kalkınmasında Üniversitelerin Çok Büyük Rolleri Olacaktır

Giresun Üniversitesi çok daha yeni gelişen bir konumdadır.Batıya baktığınızda sanayi üniversite işbirliği gerçekleşmektedir.Ama biz henüz bu kıvama gelemedik.Üniversiteler kendi ayaklarının üstünde durduğu gün sanayiyle işbirliği yaptığında Türkiye’nin kalkınmada çok önemli bir yere sahip olduğunu göreceğiz.

Ticaret Bakanımızın aldığı bir kararla Giresun ithal mobilya da ihtisas gümrüğü olarak karar alındı. Bu olay Giresun Limanına artık hareket getireceğini umut ediyoruz ve bakanımıza da teşekkür ediyoruz.

Organize Sanayi Giresun’a Hiçbirşey Katamamıştır

Giresun Bölgesi sanayi olarak gelişmesine olanak sağlayacak bir coğrafi bölgesi yoktur. Ancak turizm ve tarıma dayalı bir ekonomik bir modelle gelişe bilir.Birinci organize sanayi yanlış yer seçimi yüzünden Giresun’a çok bir şey katamadı. İkinci organize sanayi Bulancağa yapılacak.Ve burada dünya firmalarında marka isimlerin geleceğini umut ediyoruz.

OSB Konsept Olarak Dar Alana Hizmet Etmektedir.

Marka değeri oluşmuş bu şirketler zamanla yeni oluşacak markalarlı da beraberinde getirecektir.Diğer bölgelerde organizelerde hep aynı bildik işler yapılıyor bu aslında var olan organizelerinde konseptini daraltmış oluyor.Oysaki gerçek sanayinde üretim yapan ,istihdam sağlayan ,dünyayla rekabet eden üretimlerin olması gerekir.OSB konsept olarak dar alana hizmet etmektedir.

DOKA da Ticaret Borsaları’nın da Temsil Yetkisi Olmalıdır

DOKA’yı maalesef ki Ticaret Odaları temsil ediyor ama Ticaret Borsaları temsil etmiyor.Yani Ticaret Borsası olarak bizim orada bir temsil yetkimiz yok.Dolayısıyla hangi sistemde çalıştıklarını bilmiyoruz.Eğer bize Borsa olarak temsil yetkisi vermiş olsalardı,Tarım Komisyonlarında tarıma dayalı sanayiler dede bizimde bir bilgimiz fikrimiz olurdu..DOKA da Ticaret Borsalarınında yetkisi olmalıdır.