Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
10.11.2024

“Türkiye’de cari açık yapısal bir sorundur”

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın yaptığı açıklamalarla ilgili Gelecek Partisi Hazine ve Maliye Politikaları Başkanı Ekonomist Serkan Özcan, “Türkiye’de cari açık yapısal bir sorundur. Yapısal sorunlar, yapısal çözümler ve reformlar gerektirir. Bunları yapmadan cari açıkta bir şeyi başardığını düşünmemek gerekir.” dedi.

info@karadenizekonomi.com / 14.09.2020

“Türkiye’de cari açık yapısal bir sorundur”

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak Türkiye Sigorta Tanıtım Töreni'nde açıklama yaptı. Albayrak, çok yakın dönemde toparlanmanın, ekonominin tüm paydaşları, tüm kesimler ve tüm vatandaşlar nezdinde çok daha ciddi şekilde hissedilmeye başlanacağını duyurdu.

Gelecek Partisi Hazine ve Maliye Politikaları Başkanı Ekonomist Serkan Özcan, Berat Albayrak’ın yaptığı açıklamalarla ilgili Karadeniz Ekonomi’ye özel açıklamalarda bulundu.

“TÜRKİYE’NİN ÜRETMEYE BAŞLAMASI LAZIM”

Cari açığın düşmeye devam edip etmeyeceği ile ilgili Özcan, “2018 yılında Türkiye o kadar büyük bir kur krizi yaşadı ki bir noktada Dolar /TL kuru neredeyse yüzde 100’e kadar arttı. Bunun tabi 2019 hatta 2020’ye de sirayet eden cari açığı düşürücü bir etkisi oldu. Çünkü bir yandan kur artışı nedeniyle bir miktar ihracat canlanması gördük, diğer yandan ekonomide iç talep çöktüğü için insanların ithal talebi azaldı bu nedenle cari açık yapısal bir başarı nedeniyle değil, bu 2018 yılında Türkiye’de çıkan kur krizi nedeniyle gerilemişti. Ama 2019’un ortasından başlayarak bugünlere kadar Türkiye’de ekonomiyi kredi vererek büyütebileceğini zanneden iktidar olduğu için çok hızlı bir kredi enjeksiyonu yapıldı. O kredi enjeksiyonu yapılınca cari açık yeniden yükselmeye başladı. Ben Türkiye’de şu andaki ekonomik modelle cari açığın çok düşük seviyelerde kalabileceğine inanmıyorum. Türkiye’nin yapısal olarak cari açığı düşürmesi lazım, Türkiye’nin üretmeye başlaması lazım. Yeniden yatırım ortamını geliştirmesi lazım. Bunlar olmadan geçici düşüşler olur. Bunlarda genelde krizler nedeniyle olur.“ dedi.

“TURİZM GELİRİ OLSAYDI HÜKÜMET KREDİLERDE KURUN ARTIŞI NEDENİYLE HIZLA FRENE BASARDI”

Türkiye’nin turizmden ciddi gelir elde eden ülkelerden biri olduğunu ve pandemi olmasaydı yüksekçe verilen kredi enjeksiyonunun devam edeceğini ifade eden Özcan, “Türkiye turizmden ciddi gelir elde eden ülkelerden bir tanesi. Pandeminin en fazla etkilediği sektörlerin başında turizm geliyor. Muhtemelen turizm gelirlerinin artacağı bir dönemi yaşamış olsaydık, pandemi olmasaydı, cari açıkta bugün olduğu zamandan daha iyi bir yerde olabilirdik. Ama şunu unutmamak lazım; şayet pandemi olmasaydı yüksekçe verilen kredi enjeksiyonu devam edecekti, Türkiye’de enflasyon yüksek kalmaya devam edecekti, insanların ithalat talebi yüksek kalmaya devam edecekti. Evet, doğru turizm geliri olsaydı bugünkü durumdan daha iyi olabilirdik. Ancak turizm geliri olsaydı hükümet kredilerde bu kurun artışı nedeniyle hızlıca frene basmazdı. Türkiye’de cari açık yapısal bir sorundur. Yapısal sorunlar, yapısal çözümler ve reformlar gerektirir. Bunları yapmadan cari açıkta bir şeyi başardığını düşünmemek gerekir.” açıklamasında bulundu.  

MERKEZ BANKASI BAĞIMSIZ OLMALI

Türkiye’de dünyanın hiçbir yerinde uygulanmayan para politikası yönetme şeklinin olduğunu kaydeden Serkan Özcan, “Türkiye’de maalesef faizi düşürünce, enflasyonunda düşeceğine inanılıyor. Bizim gibi bazı gelişmekte olan ülkelerde de bu nedenle Merkez Bankası bağımsızlığı gerekiyor. Ama maalesef bizde Merkez Bankası tamamiyle siyasi tahakkümün altında olduğu için hükümet ne derse onu gerçekleştiriyor. Bu yanlış para politikası neticesinde Türkiye’de yıllardır enflasyon hedefimiz 5 olmasına rağmen bugün yüzde 12 olmasını bir başarı gibi gösteriliyor. Türkiye enflasyon sorununu çözmeden sürdürülebilir bir büyümeye, sürdürülebilir bir yatırım ortamına, sürdürülebilir bir düşük faize ve makul bir kura maalesef ulaşamaz. Ben para politikasında bugün uygulanmakta olan politikanın bizi bundan daha iyi bir duruma götüreceğine ihtimal vermiyorum, inanmıyorum.” dedi. HAZAL PALAVAR / KARADENİZ EKONOMİ