Murat Gürsoy ile Karadeniz Sohbetleri’nde bu hafta konumuz yeni yapılandırmalar. Bazı alacakların yeniden yapılandırılması ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin 7326 sayılı kanun, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaşmıştı. 9 Haziran 2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan ve ardından gelen tebliğle düzenlenen yasaya ilişkin konunun iki uzmanını tekrar ağırlamak istedik. Konuklarımız NTS Yeminli Mali Müşavirlik Denetim ve Danışmanlık A.Ş. kurucu ortakları Nedim Tolga Süer ve Kurtuluş Ozan Keser. Sohbetimizde yapılandırmanın kapsamı üzerinde yoğunlaşırken gördü ki bir yıl kadar önce çıkan yasadan farklılıklar da içeriyor yeni yapılandırma uygulaması… İşte ayrıntılar…
info@karadenizekonomi.com / 20.06.2021
-Yasa ne ifade ediyor?
Nedim Tolga Süer: Toplumun genelinde af kanunu diye adlandırılan bu kanun aslında bir borç yapılandırması. Matrah artırımı stok ve kasa affı, ihtilaflı dosyaların feragat yoluyla çözülümü gibi birçok müessseseyi de düzenlemekte. 9 Haziran itibariyle yürürlüğe giren kanunda açık kalan noktaları daha detaylı olarak düzenleyen tebliğ de yayınlandı. Vadesi 30 Nisan 2021 tarihine kadar olan devlere ait 470 milyar lirayı bulan vergi ve amme alacağının peşin veya taksitle ödenmesi konusunda taraflara imkânlar sunan yasadan bahsediyoruz. 2016 ve 2018 yılında çıkartılan yasalara benzerlik taşımakla birlikte ilave düzenlemeler de içeriyor.
-İçeriğinde neler olduğundan bahseder misiz?
-Geçmiş alacakların yeniden yapılandırılması söz konusu. Bunun için mükelleflerin 31 Ağustos 2021 tarihine kadar başvuru yapmaları gerekmektedir. Aslında bu kanun, kamu alacaklarından ciddi anlamda indirimler sağlıyor. Kesinleşmemiş alacaklara ilişkin düzenlemeler de içeriyor. Kamunun vergi ve cezalardan ciddi oranlarda vazgeçtiğini görüyoruz. Danıştay’daki olası davaların kabul ve reddine göre de farklı oranlar ve imkânlar sunuluyor. Yine mükellefleri ciddi şeklide ilgilendiren incelemeler konusunda da düzenlemeler kanunda yer alıyor. Kanunun yayın tarihi öncesinde başlanıldığı için tamamlanmamış olan incelemeler de bu düzenlemede yer almakta. Yüzde 50 vergi ve vergi aslına bağlı cezaların tamamının silinmesi gibi özellikle bu kriz ortamında mükellefleri rahatlatıcı düzenlemeler de var.
-Matrah ve vergi artırımı konusunda da bazı düzenlemeler var bildiğim kadarıyla…
-Evet…Vergilerden ve incelemelerden bağışıklık sağlayan matrah ve vergi artırımı müessesesi de söz konusu. Sadece bu değil işletme kayıtlarının düzeltilmesi olarak adlandırılan kasa ve ortaklardan alınacakların devletle barışmak suretiyle kayıtlardan çıkartılması ve taşınmaz ve amortisman giderlerinin gerçek değerlerine getirilmesi uygulaması da çok değerli.
-Getirilen düzenlemeler oldukça kapsamlı anladığı kadarıyla. Burada mükelleflere önerileriniz ne olur?
-Tabi ki 31 Ağustos 2021 tarihine kadar idareye başvurmalarını… Sosyal Güvenlik Kurumu’na bağlı alacaklarda bu süre bir daha ötelenmiş ve Eylül ayı sonuna kadar başvuru kolaylığı sağlanmıştır.
-Ödeme seçenekleri hakkında bilgi verir misiniz?
-Peşin ödeme dışında taksit imkanı da sağlanıyor. Ama burada öncelikle peşin ödeme avantajlarından bahsetmeliyiz. Taksitli ödemelerde ise ikişer aylık dönemlerde 18 ayrı taksitle ödeme avantajı sunulmakta.
-Hangi vergi ve alacakların kanun kapsamına alındığı da Kurtuluş Ozan Keser’e soralım.
-Öncelikle kritik tarih eşiklerinden söze başlayayım. İlk tarih 30 Nisan 2021. Bu tür af ve yapılandırmalarda kanunun yayın tarihinden önce bir milat belirlenir ve o tarih ve öncesi kapsam içine dâhil edilir. Amme alacağına ilişkin her türlü vergiler kapsam içindedir. Gecikme faizleri ve zamları, vergi, idari para ve trafik cezaları da aynı kapsamda. Geçiş ücretleri, il özel idarenin belediyelere ait çeşitli ödemeleri, SGK ve ecr-i misil ödemeleri de aynı şekilde. Bunlara bağlı fer-i alacakları da.
-Beyana dayalı vergilerde durum nasıl olacak peki?
-Anılan tarihten önce verilen beyannameler cezalar da benzer uygulama içine sokuldu. Burada iki önemli ayrıntıya dikkat çekmek isterim. Motorlu taşıtlar vergisi bildiğiniz gibi yılın ilk ayında tahakkuk eder ve Ocak ve Temmuz aylarında iki eşit taksitte ödenir. Burada bu verginin ikinci taksitinin yapılandırma kapsamında olmadığı açıktır. Gelir Vergisi de Mart ayında tahakkuk eder ve yine iki eşit taksit halinde ödenir. Dolayısıyla ilk taksit yapılandırma dönemi öncesine geliyor ancak ikincisi için motorlu taşıtlar vergisinin ikinci taksitinin aksine bir kısıtlama konulmamıştır. Yani ben bunu gelir vergisinin ikinci taksitinin yapılandırma kapsamına girdiği şeklinde yorumluyorum. Ancak ne var ki çıkan tebliğde bu taksitinin kapsam dışında olduğunu anlatır ki bana göre bu durum kanunun bu türden bir kısıtlama getirdiğini düşünüyor ve bu konu üzerinde çalışıyoruz. Çünkü gelir vergisi yüksek olan mükelleflerimizin bu kanuni haktan yararlanması gerekir diye düşünüyorum.
-Yapılandırmamış borçları aslında kesinleşmiş ve kesinleşmemiş alacaklar olarak ikiye ayırmak gerekmiyor mu?
-Tam da öyle… Bu kanunun daha önce yani 2020 yılında çıkan 7256 sayılı kanundan farkı kesinleşmemiş alacakların da işin içinde olmasıdır. Kesinleşmemiş alacak nedir? İdare tarafından takip edilmeyen ve henüz itilaf konusu olan davalar olabilir henüz dava süresi geçmemiş alacaklar da olabilir. Bu tarz alacakların da kanun kapsamında yapılandırılması öngörülmüştür.
-Tolga bey, sıklıkla duyduğumuz matrah ve vergi artırımı konusunda neler söylersiniz?
-Aslında kanunun mükelleflere bağışıklık sağlayan bir alanı bu nokta. Mükelleflere 2016 -2020 yılları için mükelleflerin matrahlarını belli oranda arttırmaları suretiyle ve arttırılan matrah üzerinden yapılan hesaplamaları ödemeleri suretiyle inceleme yapılmayacağını ifade eder. Biliyorsunuz vergi incelemelerinde zaman aşımı beş yıl olmakla birlikte idare her dönemi mali olarak inceletebilir. Bizim mali sistemimiz beyan üstüne kurulu olduğundan beyan doğru kabul edilir ancak yapılan incelemeler sonucunda mükelleflere cezai yaptırımlar uygulanır. Eğer mükellefler kurumlar vergisi matrahlarını belli bir oranda arttırdıkları surette kurumlar vergisi açısından ilgili beyan ettikleri matrah artırımından yararlandıkları dönemler için cezaya muhatap olmayacaklardır.
-Katma değer vergisi için de aynı durum söz konusu mudur?
-Evet… Çünkü KDV beyannameleri de incelemeye tabidir. Her hangi bir inceleme sırasında olası bir yanlışlık ve usulsüzlük varsa mükellef ceza ile karşı karşıya kalacaktır. Bu anlamda kayıt dışılıktan çıkmak isteyenler için de bir temizlik anlamına gelir bu uygulama.
Kanun kapsamında neler var
7326 sayılı Kanun’a göre, Vergi Usul Kanunu'nda yapılan değişiklikle Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), il özel idareleri, belediyeler, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığına (YİKOB) olan bazı borçlar için yapılandırma hakkı getirilmiş bulunmaktadır. Özellikle bu kanunla SGK prim, idari para cezası, GSS primi, isteğe bağlı sigorta primi gibi konularda ödeme kolaylığı getirilmektedir.
Sosyal Güvenlik Kurumu’na bağlı tahsil daireleri tarafından 6183 sayılı kanun kapsamında takip edilen ve tahakkuk ettiği hâlde ödenmemiş olan borçlar ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan, 2021 yılı Nisan ayı ve önceki aylara ilişkin sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları yapılandırma kapsamındadır. SGK prim alacaklarının yapılandırılmasında iş kazası, meslek hastalıkları gibi sebeplerle işverene rücu edilen alacakları ve emekli aylıklarından yersiz ödenenlerden kaynaklı alacakları ile Tarım Bağ-Kurlularının prim borçlarına karşılık olarak, sattıkları ürün bedellerinden kesinti yapılmak suretiyle SGK'ya ödenmesi gereken prim alacaklarının yapılandırılması düzenleniyor. Kanunla;
.- Mükelleflerin kesinleşmiş borçları sağlanan çeşitli kolaylıklarla birlikte yeniden yapılandırıldı
- Mükelleflerin ihtilaflı borçları da sağlanan çeşitli kolaylıklarla birlikte yeniden yapılandırıldı
- Mükelleflere matrah artırımı adı altında inceleme dışı kalma hakkını satın alma hakkı tanındı
- Mükelleflere kayıtlarındaki, stoklarındaki olumsuzlukları vergi adı altında ödenecek bir bedel karşılığı düzeltme hakkı tanındı
- Mükelleflere kısmen de olsa bilançolarını güncelleme olanağı tanındı.