Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
20.09.2024

Alkin: Dünya meselenin ciddiyetini yeni anladı

Prof. Dr. Alkin, “Virüsü'nün dünyadaki yayılma hızıyla alakalı elime ulaşan raporlar ve muhtelif senaryolar bizlere gösteriyor ki, Türkiye'de hastalığın zirve yapıp düşmeye başlaması Haziranı bulacak. ABD'de ise Temmuz ayının ortalarına sarkması beklenebilir. Elbette, bunlar bazı senaryolara bağlı raporlar.”

info@karadenizekonomi.com / 30.03.2020

Alkin: Dünya meselenin ciddiyetini yeni anladı

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emre Alkin, Türkiye'de hastalığın zirve yapıp düşmeye başlaması Haziranı bulabileceğini belirtti. Alkin, “Virüsü'nün dünyadaki yayılma hızıyla alakalı elime ulaşan raporlar ve muhtelif senaryolar bizlere gösteriyor ki, Türkiye'de hastalığın zirve yapıp düşmeye başlaması Haziranı bulacak. ABD'de ise Temmuz ayının ortalarına sarkması beklenebilir. Elbette, bunlar bazı senaryolara bağlı raporlar.” dedi

Meselenin ciddiyetinin yeni farkına varıldı

Dünyanın oldukça ciddi bir mesele ile karşı karşıya olduğunu daha yeni anladığını belirten Alkin şunları söyledi; “Tehlike "gözle görülür" bir halde değil. Mikrobiyoloji konusuna ortalama halkın bilgili olmasını beklemek mümkün değil ama yurt dışında iş dünyasının hükümetlerden talimat beklemeden harekete geçtiğini de görmezden gelmek mümkün değil. Türkiye'de ise maalesef iş dünyasının Ankara'dan talimat beklemeyi alışkanlık haline getirdiği de yaşadığımız örnekle ortaya çıktı. Kamu Kurumları, Okullar, Üniversiteler, Hastaneler ve Belediyeler gibi kamu hizmeti yapanların Ankara'dan işaret beklemesi doğal. Ancak kendi kendine karar verme özgürlüğü olan birimlerin çalışanlarını koruması için karar vermekte bu kadar gecikmesi anlaşılabilir bir durum değil. Bunun birkaç sebepten kaynaklandığını tahmin ediyorum. Öncelikle virüsün ne kadar tehlikeli olduğunu tam olarak kavrayamadıkları için "çok abartılıyor" diyerek faaliyetlerine ara vermiyorlar. Bir başka sebep de hijyen ve çevre standartlarına uymadan çalışmaya devam etmek istedikleri için, bu standartları gereken seviyeye çekecek maliyeti üstlenmekten uzak durmaları. "Dur diyene kadar devam edeceğiz" diyorlar tabiatıyla. Kendilerine "dur" denmedikçe bu faaliyetlerinin "meşru" olduğunu düşünüyorlar. Nihayetinde Türkiye'de pek az firmanın iş durmasını finanse edecek güce ya da finansman olanağına sahip olması, insan hayatını geri plana atan kararlara gerekçe hazırlamış oluyor.”


Alkin son olarak şunları ekledi; “Herkesin sakinleştiği yer, ya virüsün yayılmada zirve yapıp düşmeye başladığı nokta ya da herkesin "bundan da kötüsü olmaz" dediği nokta olacak diye düşünüyorum. Ekonomik önlemler değil, sağlık ile ilgili haberler herkesi yatıştıracak.”