Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
20.09.2024
Bir kent sevdalısı Atila Tatar
1971 doğumlu ve Ordu Barosuna kayıtlı başarılı bir avukat olan ve kendisini kent sevdalısı olarak tanımlayan Atila Tatar ile yaşadığı şehri konuştuk.
Ordu ili büyükşehir statüsüne geçişten sonra 2014 tarihinde yapılan 1.olağan Genel Kurulda, Ordu Büyükşehir Kent Konseyi Başkanlığına seçilen Tatar, kendi deyimiyle Ordunun temel kazanımları için yönetenler ile yönetilenler arasında köprü görevi üstlenmiş başarılı bir isim aynı zamanda. Ne tür kazanımlar? diye sohbete başladığımızda öncelikle ortak akla işaret eden Tatar, sadece yönetenlerin siyasi düşüncesi değil toplumun ortak aklı olmayı amaçladık. Her siyasi katmandan gençleri, kadınları, yaşlıları ve engellileri şehir için fikir üretmeye çağırdık. Bu fikirler belli bir olgunluğa erişince Büyükşehir Belediyesine sunuldu ve böylece katılımcı demokrasinin farklılığını ortaya koyduk dedi. 40 yıl önceki Ordu ile bugünleri kıyasladığında ne tür farklılıklar gördüğünü sorduğumuzda ise ağzından çıkan ilk söz bireysellik oldu eski Kent Konseyi başkanının. Büyük fotoğrafa bakıldığında toplumsal boyuttan bireysel boyuta geçildiğini görüyoruz. İster istemez birlikte hareket kültürü ortadan kalktı ve bireyselleşme oldu. Aslında ülkeye mahsus değil çağın gereği gibi. Değişen teknoloji toplumsal hayata olumsuz etki yaptı. Eskiden kalpler ortak çarpardı sözleri ile gelinen noktayı özetleyen Tatar, Ordunun tanıtımına önemli katkılar sağlayacağına inandığı Kurul Kalesi kazıları ile ilgili olarak da şunları söyledi: Kurul Kalesi konusunda vesile olduğum için çok mutluyum. Ama bence Kurul Kalesi denince ilk akla gelen isim Enis Ayar olmalı. Enis bey, kazı başkanı olan Yücel hocayla beni tanıştırdıktan sonra dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Enver bey ile görüştürdüm. Enver bey de mali destek konusunda sıcak baktı ve vesile olduk. Orada bir hazinenin varlığından Enis Ayar ile haberdar olduk. Ama bugün bakıldığında kazılarda ortaya çıkan Kibele heykelciği dünya çapında bir ses getirdi ama biz hala değerlendirmiyoruz. KARADENİZ EKONOMİ