Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Şubat ayı meclis toplantısı, Meclis Başkanı M. Şadan Eren başkanlığında yapıldı.
info@karadenizekonomi.com / 23.02.2019
‘’ORTAK AKILLA ŞEHRİN YÖNETİLMESİ’’
TTSO’nun bir aylık faaliyetlerinin yer aldığı filmin izlenmesinin ardından kürsüye gelen TTSO Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, Türkiye’nin gündeminin artık seçimlere kilitlendiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Belediye seçimleri şehirde yaşayanlar adına çok önemli. Her dönem olduğu gibi siyasilerden beklentilerimizi dile getiriyoruz. Odamızı ziyaret eden adaylara isteklerimizi bildiriyoruz. Belediyecilik anlayışında önemli olan kamu, özel sektör ve sivil toplumun ortak aklıyla şehrin yönetilmesidir. Şehrin paydaşları olarak şehirde daha iyi yaşam ortası sağlanması konusunda hepimizin katkısı olması gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle sizlerin adına görüşlerimizi ilgili adaylara iletmemizin en doğal hakkımız olduğunu düşünüyorum. Adayların seçilmeleri halinde geleceği planlarken odamızın görüşlerini de bilmeleri ve bunları dikkate almaları arzumuzdur.”
Toplantıda daha sonra TTSO Yönetim Kurulu Muhasip Üyesi Özcan İlarslan tarafından 2018 yılı bütçesi nihai gerçekleşmeleri konusunda üyelere bilgi verildi ve konu oybirliğiyle kabul edildi.
‘’2 MİLYAR KOBİ DESTEĞİ’’
TTSO Aralık ayı meclis toplantısında yeni KOSGEB destekleri konusunda da bir sunum yapıldı. KOSGEB Trabzon Müdürü Mustafa Kurt, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“KOSGEB bir süredir dönüşüm yaşıyor. Farklı misyonlar üstlenmeye başladı. Özellikle cari açığımızı artıran unsurlar etrafında yoğunlaşıldı. Orta yüksek ve yüksek teknolojik sektörlerde yapılacak yatırımların desteklenmesi konusuna yoğunlaşıyoruz. Bölgesel ve sektörel önceliklere yönelik destek programları çıkarıyoruz. Danışmanlık ve KOBİ rehberliği mekanizması harekete geçirildi. KOBİ’lerin uluslararası pazarlarda etkilerinin artırılmasına dönük çalışmalarımız var. Bu konuda da yeni destek programlarımız yakın zamanda hizmete girecektir. Özellikle kaynakların etkin kullanımı, yeni fırsatları işbirliği vasıtasıyla yakalama konularındaki projeleri destekleyeceğiz. Sunduğumuz hizmetlerin bürokrasiden arındırılması çok önemli bir husustu. Cumhurbaşkanımızın da bir talimatıdır. Mümkün olduğunca az evrakla kuruma mümkün olduğunca az uğrayarak işletmelerimizin başvurularını yürütme konusunda çalışmalarımız oluyor. Şu anda işletmelerimiz destek sürecini elektronik ortamda müdürlüğümüze hiç uğramadan yürütebiliyorlar. Stratejik ürün üreten işletmelerimizin kullanacağı kredi faiz desteği programı yakın zamanda yürürlüğe girecektir. KOSGEB’in 2.2 milyar liralık bütçesinin 2 milyar lirasını doğrudan KOBİ desteklerine ayırmış durumdayız. İhracatımızı artırıp ithalatımızı engelleyebilecek doğrudan yatırıma dönük işbirliği kültürünü artırabilecek projeleri desteklemek için bu kaynağı kullanmak istiyoruz. 2018 yılında yaklaşık 21 milyon lira destek ödemesi yaptık Trabzon’da. Bu çok gurur verici bir rakamdır. Çünkü İzmit gibi büyük şehirlerde de böyle rakamlar söz konusu. İşin sevindirici tarafı ödediğimiz destek tutarının yüzde 75’i doğrudan yatırıma dönük projeler için harcandı. Dolar kurunun artmasına rağmen projelerin büyük kısmının devam ettirilmesi bizim için çok olumlu bir gelişmedir” diye konuştu.
Toplantıda daha sonra KOSGEB KOBİ Uzmanı Kürşat Mazlum tarafından uygulanan desteklerle ilgili sunum yapıldı ve sorular yanıtlandı. Sunumun ardından TTSO Meclis Başkanı M. Şadan Eren ve TTSO Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, KOSGEB Trabzon Müdürü Mustafa Kurt’a günün anısına plaket takdim etti.
‘’63 BİN İSTİHDAM’’
TTSO Meclis Üyesi ve Eğitim Komisyonu Başkanı Alper Bekar ise, özel eğitim kurslarının kapatılacağı iddialarıyla ilgili olarak söz aldı. Bekar konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Milli Eğitim Bakanlığı çatısı altında resmi faaliyet gösteren Özel Eğitim Kurslarının kapatılmasının gündeme gelmesine istinaden, Trabzon’daki Özel Eğitim Kursları olarak kamuoyunu doğru şekilde bilgilendirmek adına açıklama yapma gereği duyduk. Özel Eğitim kursları, eğitim sistemimizin bir ihtiyacı olup Milli Eğitim Bakanlığımızın izin ve denetimiyle faaliyetlerini sürdürmektedir. Aileler çocuklarını üniversiteye giriş sınavlarına hazırlamak ve derslerine takviye amacıyla, kendi tercihleri doğrultusunda kurslarımıza göndermektedir. Özel Eğitim Kurslarının faaliyetlerini sürdürememesi, eğitim sistemimizde telafi edilemeyecek olumsuz sonuçlara yol açacaktır. Öğrencilerin yanı sıra bu kurumlarda çalışan öğretmenlerin, personellerin ve zor şartlarda yatırım yapmış olan kurum sahiplerinin mağdur olacağı aşikardır. Resmi kayıtlara göre 2019 Ocak ayı itibarıyla Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı 2 bin 549 özel eğitim kursu bulunmaktadır. Bu kurslarda istihdam edilen öğretmen ve personel sayısı yaklaşık 63 bin kişidir. Aileleri ile birlikte bu sayı 250 bin kişiyi bulmaktadır. Özel eğitim kurslarının kapanmasıyla ülkemizin 1 yıllık ekonomik kaybı KDV, stopaj ve SGK primlerini de kattığımızda 1 milyar 500 milyon lira olacaktır. Ülkemizde birçok aile çocuklarına iyi bir gelecek hazırlamak adına özel okullara ve özel derse kıyasla çok daha ekonomik olan Özel Eğitim Kurslarını tercih etmektedir. Bu durum toplumda ekonomik eşitsizliği mümkün mertebe dengelemektedir. Gençlerimiz kursların kapanmasıyla, kontrolsüz, denetimsiz herhangi bir mevzuata bağlı olmayan yapılanmalar tarafından mağdur edilebilirler. Ülkemizde yakın zamanda üzücü ve tekrarını asla istemeyeceğimiz olaylar yaşadık. Bu olaylardan gerekli tecrübeyi edinmiş olmamız, gençlerimizi denetimsiz hiçbir oluşumun içine sürüklemememiz gerekir. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Milli Eğitim Bakanımız ve yetkili mercilerin bu konuyla ilgili kararlarını bizleri de dikkate alarak yeniden gözden geçirmelerini arz ederiz.”