Vergi yapılandırmaları, emlak ve çevre vergisi hakkında açıklamalarda bulunan Mali Müşavir Gökhan Şahin çevre ve emlak vergisinde belediyelerin hedef gösterilmesinin anlamsız olduğunu 4 yıllık olarak belirlenecek emlak vergi oranının bir komisyon eşliğinde belirlendiği burada belediyelerin yalnızca tahsildar olduğunu söyledi.
info@karadenizekonomi.com / 23.08.2021
Emlak vergilerinin belirleyicilerinin belediyeler olmadığını söyleyen Mali Müşavir Gökhan Şahin, belediyelerin sadece tahsildar olduğunu söyledi. Şahin; “Gelirlerinin içeresinde emlak vergisi de var. Belediyeleri bu konuda suç örgütü haline getirmeye gerek yok. Emlak vergisi 4 yılda 1 belirlenir. Bu konuda bir takdir komisyonu kurulur. Takdir komisyonunda ticaret odasından, muhtarlardan, çevre şehircilikten, bayındırlıktan, valilik, defterdarlıktan ve belediyelerden oluşan isimler dahilinde bir heyet oluşur. Bu kesimler şehrin cadde ve sokaklarını tek tek masaya yatırır 4 yıl önceki duruma göre belirlenmiş olan cadde birim rayiç bedellerini tekrardan belirlerler. Türkiye çok hızlı gelişen ve büyüyen bir ülke. İnşat sektörü her geçen gün kendini yeniliyor. Bugün insanlar yatırım yaparken gelişmesi öngörülen yerlere yatırım yapıyorlar. Bugün arsa fiyatları ve inşaat maliyetleri artış gösteriyor. Örnek verecek olursak 4 yılda önceden 100 TL’den değerlenmiş bir bölgenin birim fiyatını bugün 500 TL olması gayet normaldir. Türkiye’de servet üzerinden vergi alınsa da rayiç bedellerden emlak vergisi belirlense ve o bedel üzerinden emlak vergisi alınsa. Servetin varsa bunun bedelini ödemek zorundasın. “Arsamız, dairemiz, dükkanımız çok değerlensin, ama vergisini ödemeyelim. Böyle bir durum olmaz” Belediye sadece tahsildardır. Fiyatı komisyon belirler. Emlak vergileri birçok verginin başlangıç vergisidir. Ona göre birçok vergi kaybı artışı ve kaybı sağlanır. Çevre vergisinde de mağdur belediyelerdir. Bunun rakamını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı belirler. Belediyeler uygulayıcıdır. Buna göre belediyeler bunun tahsilini yaparlar” şeklinde konuştu.
Vergi borçlarının yapılandırmasına ilişkin açıklamalar yapan Şahin; “7326. Kanun olarak 14 Haziran tarihinde çıktı. Son tarihte 31 Ağustos 2021 olarak belirlendi. Kamuoyunda bu hep borç yapılandırması borç affı gibi algılanmakta. Bu kanunla beraber kamuya borçlu olan tüm insanların Nisan 2021 tarihi dahil geçime faizi ve zammı silindi. Onun yerine yurt içi ÜFE oranı dikkate alınarak hesaplanarak uygun bir katsayı ile bir ay ödemeli bir ay ödemesiz olarak ödeme imkanı verildi” dedi.
Yapılan düzenlemeler yerinde ve doğru
Yasanın konuşulması gereken iki farklı özelliğinin de olduğunu söyleyen Şahin; “Yasanın işletme kayıtlarının düzeltilmesi gibi durum var. Bu tacire verilen çok güzel bir hak. Ürünleriniz var ama defterinizde kayıtlı değil bunun kayıt imkanını sağlıyor. KDV’sinin yüzde 50’sini öde geri kalanını indirim konusu yapılması gibi bir avantaj sağlıyor. Bilançoyu rayiç bedele yaklaştırıyor. Kayıtlarda fiili durumu tamamen birbirine örtüştürme adına gerçekleştirilecek bir uygulama. Birde kasa affı var. İşletmelerin kasaları şişkin durumda. Bu gerçeğe uygun değil. Yüzde 2 gibi oranla kasaların gerçeğe uygun haline getirilmesini sağlıyor. Bilanço güncellemenin faydaları var. Örneğin firmalar ihaleye girerken bir öz kaynak gücü istenir. Bunun avantajlarını görürler. Enflasyon düzelteme oranları kullanılarak bilançoların güncel hale gelmesi sağlandı. Yapılan düzenlemeler yerinde ve doğru” açıklamalarını yaptı. (KARADENİZ EKONOMİ-HALİL YILMAZER)