Ticarette limanların olmazsa olmaz bir olgu olduğunu söyleyen Samsunport Liman Müdürü Oğuz Tümiş, sektörde lokal ilerlemelerin ve büyüme stratejilerinin belirlenmesi gerektiğini ifade etti. Tümiş;” Türkiye’de biraz liman enflasyonu var. Bölgede yüzde 50 kapasiteyle çalışan boş limanlar varken yeni liman açmanın mantığı yok. Öncelikli olarak üretimi ve buna bağlı olarak yükü arttırmalıyız” dedi.
info@karadenizekonomi.com / 6.09.2021
“Üretim odaklı planlamalar yapılmalıdır”
Limanların genel olarak tüm kapasitelerinin hepsini kullanamadıklarını söyleyen Tümiş; “Bu Samsunport için de geçerli. Türkiye en büyük ekonomiler arasında ilk 20’de yer alıyoruz ancak lojistik puanımız düşük. 200 milyar TL ihracat oranı yakalamışken lojistik puanlarının düşmesi ülkeye çok şeyler kaybettiriyor. Tüm prosedürlere uyup tam kapasiteye yakın çalışması gereken limanların büyüme potansiyelleri varsa bunlara da izin verilmesi gerekiyor. Stratejik planlama eksikliğimiz en büyük sorunlarımız arasındadır. Yük varsa limanlar ve gemiler vardır demektir. O nedenle üretim odaklı planlamalar yapılmalıdır. Üretim yapmadan istediğiniz kadar liman yapın bunun bir karşılığı yok”
“Geçen yıl yüzde 20’lik bir büyüme yakaladık”
Bölge’nin ihracat ve ithalatı büyük ölçü de Rusya ile bağlantılı olduğunu söyleyen Tümiş; “Limancılıkta kısa süreli değişimler genel trendi göstermez. Anlık, mevsimsel değişiklikler olabilir fakat genelde ana trende bakmak gereklidir. 2010 yılından bu yana tonajda 3 katlık bir artış var. Gemi sayısında 800’lerden, 1500’lere doğru bir artış var. Ro-rolar 2,5 kat artmış. Yılda 60 bin tane araç ihracatı yapıyoruz. 11 yıllık süreç içinde ciddi bir artış trendi yakaladık. Geçen yıl yüzde 20’lik bir büyüme yakaladık. Limanımızda Eylül ayından itibaren ciddi şekilde narenciye ihracatı başlar. Asıl yükler son çeyrekte gerçekleşir. 2021 yılını 2020’nin üzerinde kapatmayı planlıyoruz” şeklinde konuştu.
“Yeşil bir limanız”
Samsunport Limanının fiziki yapısından bahseden Tümiş; “Samsunport, TCDD (Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir)’e bağlı bir liman. 2010 tarafından bu yana CEYNAK Grup tarafından işletilmekte. 36 yıllık bir devir sözleşmesi söz konusu. 125 milyon doların üzerinde bir ihale bedeli ve bunun üzerine de 60 milyon dolarlık yatırım yapılmış durumda. Multi model bir liman. Tren yolu bağlantısı olan bir liman. 445 bin metrekarelik bir alana sahibiz. Bu alan üzerinde 50 bin metrekarelik kapalı ambarlarımız var. Karadeniz Bölgesi genelde hububat ağırlık yük elleçler. Bunun yanında 60 bin metreküplük hububat silolarımız var. Yılda bin 500, iki bin adet gemi yanaştırabilecek kapasiteye sahibiz. Karadeniz Bölgesi’nin en çeşitli yük elleçleyen limanlarından birisiyiz. Bünyemizde 2 megavatlık bir güneş enerji tesisimiz kurulu, liman elektriğinin yüzde 60’ını kendi bünyemizde üretiyoruz. Aynı zamanda yeşil limanız” açıklamasını yaptı.
Samsunport Limanı’nın çok amaçlı bir liman olduğunu söyleyen Tümiş; “Petrol ürünleri hariç hemen hemen tüm ürünleri elleçleyebiliyoruz. Özelleştirmeden sonra Grubumuz tarafından başlatılan bir konteyner işi var. Katı dökme, hububat, sıvı dökme yükler gibi her türlü paketli yük elleçlenebiliyor. Ro-ro işimiz oldukça yoğun. Ro-ro gemilerini elleçliyebiliyoruz, ciddi bir ihracatımız var. Yolcu gemilerine, canlı hayvan gemilerine hizmet verebiliyoruz. Oldukça geniş perspektifte yük elleçleme yapabiliyoruz” dedi.
“Karadeniz ülkeleri ile daha yoğun çalışıyoruz”
Karadeniz Bölgesi’nin diğer bölgelere göre fazla üretim odaklı bir bölge olmadığını söyleyen Tümiş;” Karadeniz limanları İç Anadolu Bölgesi’ne hizmet veren limanlardır. Karadeniz’de sanayi yok, limancılıkta çok daha fazla gelişemez. Güney ve Marmara Bölgesi’nin büyümesi daha büyük ölçeklidir. Hububatta dengeyi güzel sağlıyoruz. Buğday ithal ediyoruz bunun karşılığında un olarak bunu tekrar ihraç ediyoruz. Buradaki limanlar Karadeniz’deki ülkelerle daha yoğun çalışıyoruz”
“Tedarik zincirini geliştirmemiz gerekiyor”
Türkiye limanlarının hizmet sektöründe iyi seviyelerde olduğunu söyleyen Tümiş; “Dünya lojistiği alt küme olarak görmeye başladı. Lojistikte genelde taşımacılık ve depolama hizmetleri söz konusudur. Dünya ticareti artık biraz daha tedarik zincirlerine doğru yönelmeye başladı. Tedarik zincirleri çok daha fazla önem kazandı. Tedarik zincirini geliştirmemiz gerekiyor. Bilgi teknolojileri yatırımlarını arttırmalıyız ve bu şekilde yatırımları gündemimize amamız gerekiyor. Alternatif taşıma yollarını araştırıyor ve geliştiriyor. Bölgemiz önemli bir koridordur. Kalifiyeli iş gücü eksikliğimiz var. Her işi yaparım modu artık geçmişte kaldı. Artık yapacağınız işte uzmanlaşmanız gerekiyor. Devletler mevzuatları biraz daha kolaylaştırması gerekiyor. Türkiye’de yatırım yapmak çok zor, bu mevzuatların biraz daha iyileştirmesi gerekiyor. Bunlar desteklenirse üretim artar, istihdam artar ve ekonomi büyür” dedi.
(HALİL YILMAZER- KARADENİZ EKONOMİ)