Fındık sektörü Lisanslı Depoculuğu konuşmak için Giresun’da toplandı. Sektörün tüm kesimlerinin yer aldığı ‘Lisanslı Depoculuk Çalıştay’ında’ her paydaş söz alarak düşüncelerini ifade etti.
info@karadenizekonomi.com / 8.11.2021
Giresun Ticaret Borsası’nın ev sahipliğinde gerçekleşen çalıştaya Ticaret Bakan Yardımcısı, Sezai Uçarmak, Giresun Valisi Enver Ünlü, TMO Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Ahmet Güldal, Türkiye Ürün İhtisas Borsası Genel Müdürü Ali Kırali, İç Ticaret Genel Müdürü Adem Başar, Giresun Ticaret Borsası, GİFLİDAŞ ve Ulusal Fındık Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Hamza Bölük, Karadeniz Fın. Ve Mam. İhracatçıları Birliği Başkanı İlyas Edip Sevinç, Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başkanı, Ulusal Fındık Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Sebahattin Arslantürk, Ulusal Fındık Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi, TZOB Yönetim Kurulu Başkan Yrd. Arslan Soydan, Ticaret Bakanlığı Lisanslı Depoculuk D. Başkanı Bahar Emre Eroğlu, TOBB Borsalar Müdürü Yiğit Ateş, TMO Fındık İşleri Daire Başkanı Enver Şimşek, Giresun Fındık Araştırma Enstitüsü Müdürü Aysun Akar, Türkiye Ürün İhtisas Borsası Genel Müdür Yardımcısı Necla İ. Küçük Çolak, TÜBİTAK MAM. Gıda Ens. Baş Uzman İbrahim Sani Özdemir, Giresun Üniversitesi Bitkisel ve Hayvansal Ür. Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ali Turan katıldı.
Çalıştaya katılarak açıklamalar yapan Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak, "Perakende ticareti yapan birisi, başka birisinin oraya gelmesini istemeyebiliyor. Ama rekabet diye bir şey var. Rekabet olmazsa fiyatları da kontrol etme şansınız yok" dedi.
“Rekabet olmazsa fiyatları kontrol edemezsiniz”
Lisanslı depoların fındığın daha iyi değerlendirilebilmesi için önemli bir enstrüman olduğunu belirten Uçarmak; "Piyasaların oluşması bakımından kendine ait bazı özellikleri var. Perakende ve hal kanunundan sonra şimdi de elektronik ticaret diye bambaşka bir şey çıktı. Tüketicilere tanımış olduğunuz bazı haklar, normal perakendeyi tehdit eder vaziyete geldi. Siz tüketiciye vermiş olduğunuz hakları kaldıramazsınız. Fakat geleneksel perakende ile elektronik ticareti arasında da bir denge sağlamak zorundasınız. Her talebi yapmaya kalksanız, ortaya kaos çıkar. Perakende ticareti yapan birisi, başka birsinin oraya gelmesini istemeyebiliyor. Ama rekabet diye bir şey var. Rekabet olmazsa fiyatları da kontrol etme şansınız yok" diye konuştu.
Güldal; “TMO'nun faaliyeti üretici için sigorta anlamı taşıyor”
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal da Giresun'daki lisanslı deponun fındıkta bir örnek teşkil ettiğini söyledi.
Güldal; "Son yılların en büyük alım dönemlerinden birini gerçekleştirmeye doğru gitmekteyiz. Bu da bizim açımızdan sevindirici. Lisanslı deponun en büyük müşterisi biziz. Böyle bir garantisi olan başka bir sektör yok. 200 bin ton civarında bir depo kullanan bir kuruluşuz. Artık her yıl fındık görevimiz olmaya başladı. Bu yıl 9. defa görev aldık. Haliyle böyle bir garantisi olan sektörün sahipsiz kalmaması lazım. Fındığın yetiştiği her yerde lisanslı depoculuk hayata geçmelidir. Diğer illerimizde de 17 bin değil, 30-40 bin tonluk lisanslı depolar olması lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Fındıkta 2021 alım sezonunu değerlendiren Güldal, şunları kaydetti:"2021 yılı sezonu gayet verimli geçiyor. Her ne kadar iklimsel şartlardan problem yaşansa da bu süreç büyük ölçüde aşıldı. TMO olarak kriterlerimizi bu senenin getirmiş olduğu olumsuzluklara karşı bir miktar esnettik. Geldiğimiz noktada önemli bir ürün miktarı TMO stoklarına intikal etmiştir ve süreç devam etmektedir. Randevular üreticilerimiz tarafından alınmakta. Şu anda rutubetle ilgili çok fazla problem kalmış değil. Baktığımızda son yılların en büyük alım dönemlerinden birini gerçekleştirmeye doğru gitmekteyiz. Bu da bizim açımızdan sevindirici. Şunu biliyoruz ki TMO'nun alım yaptığı dönemlerde özellikle fındık üreticilerimiz için bir sigorta anlamı taşıyor" dedi.
Bölük; “Lisanslı depoculuk fındıkta önemli bir sorunu çözmüş olur”
Giresun Ticaret Borsası Başkanı Hamza Bölük yaptığı açıklamada şunları ifade etti; “Giresun’da kurulan lisanslı depoculuk örneği fındığın yetiştiği her yerde kurulması büyük önem arz ediyor. Ayrıca en az 10 bin ton sınırı olan lisanslı depoculuk izninin yeni bir yasa ile 3-5 tona izin verecek şekilde olması ilçelerde d bu sistemin kurulması için önem arz etmektedir. Yasal düzenleme yapılmalı. Sektör lisanslı depoculuğu ülke genelinde çözerse fındıkta önemli bir sorun çözülmüş olur” dedi.
Sevinç; “Fındıkta düzenlemeleri gerçeği görerek yapmazsak kaybederiz”
Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçı Birliği Başkanı Edip Sevinç, bir ürünün ticareti ne kadar kolay olursa bütün paydaşlar bundan istifade eder diyerek; “Ülke ekonomisi kazanır. Yüzde 85 ‘i ihraç edilen fındıkta tüm düzenlemeleri bu gerçeği görerek yapmazsak kaybeden taraf oluruz. Ülkemiz fındık sektöründe verimi ve kaliteyi arttıracak politikalar izlemelidir. Ülke olarak kazanımlarımızı koruyacak politikalar üretmeli, dünyada fındık dikim sahalarını arttıracak, teşvik edecek politikalardan uzak durmalıyız” açıklamalarında bulundu.
Arslantürk; “Fındıkta geleceği planlamamız gerekiyor”
Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başkanı Sebahattin Arslantürk fındıkta artık atadan deden kalma usullere mahkûm olup amatör bir anlayışla sürdürülebilir, üretim yaparak kazanmanın mümkün olmadığını söyleyerek; “Eğer fındık üretimdeki payımız yüzde 85’lerden yüzde 65’lere düşmüş ise bunun üzerinde çok ciddi düşünmeliyiz. Fındık Dünya’ya ihraç edilen bir ürün ve bunun en önemli alıcısı Avrupa. Fındıkta dünya gerçeklerini görerek günü seneyi değil geleceği kurtaracak, ülkemizin fındıkta kazanımlarını koruyacak politikalar üretmeliyiz” açıklamalarını yaptı.
Soydan; “Emanete bırakılan ürünler fiyatlarının düşmesine neden oluyor”
TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan ise fındıkta emanetçiliğin doğru bir sistem olmadığını söyleyerek; “Piyasada emanete bırakılan ürünler fındık fiyatlarının düşmesine neden oluyor. Beklentimiz fındığın yetiştiği her yerde üreticimiz fındığını lisanslı depolara teslim etsin. Emanetçiliğin kaldırılması lisanslı depoculuğun hayata geçmesini hızlandıracaktır. Böylelikle fiyat istikrarı oluşacaktır” dedi.
Akar; “Fındıkta lisanslı depoculuğun gelişmesi kalite ve ürün problemlerine çözüm olabilir”
Fındık Araştırma Enstitüsü Müdürü Aysun Akar gerçekleştirilen çalıştayda sunum gerçekleştirdi. ‘Fındık depolarının zararlı ve patojenler bakımından değerlendirilmesi’ hakkında yaptığı sunumda bilgiler veren Akar, Tarım ürünlerinin depolama süreci boyunca çeşitli organizmalar tarafından kalite ve miktar bakımından zarara uğrayabildiğini söyledi. Akar; “Önlem alınmadığı takdirde %10-20 arasında olan kayıplar ürün çeşidi, depolama koşulları ve depolama sürecine bağlı olarak %100’e kadar yükselebilir. Depolama sırasında fındıkta kalite ve ürün kaybına neden olan zararlı ve hastalık etmenleri bulunmaktadır. Zararlı ve hastalık etmenlerinden kaynaklanan randıman kaybı neticesinde fındığın ekonomik değeri de düşmektedir. Depolanma sırasında fındıkta önemli zararlılar, iç̧ fındık güvesi, kuru meyve güvesi, kuru incir kurdu ve bu zararlılara ek olarak kırma biti ve ekin kambur biti olarak söylenebilir. İncir kurdu, kuru meyve güvesi ve iç̧ fındık güvesinin zarar ve beslenme biçimleri birbirine benzer. Bu güveler yalnız larva döneminde beslenir ve zarar yaparlar. Larvalar bulundukları gıda ortamında beslenerek ürün kayıplarına neden olurlar. Buna ek olarak çıkardıkları artıklar ve değiştirdikleri gömlek ve baş kapsülü̈ kalıntıları ile ürünün niteliğini bozarlar. İç̧ fındık güvesi, kuru meyve güvesi ve diğer güvelerle birlikte Karadeniz Bölgesi fındık depolarında % 20 dolayında bulaşmaya yol açmaktadırlar” açıklamalarını yaptı.
Ürünün azda olsa bulaşık olması ticari problemlerde yaratabileceğini söyleyen Akar; “Bazen çok az bir bulaşık ürünün karantina kapılarından geri çevrilmesine, bazen de dış̧ pazarın tamamen kaybedilmesine sebep olabilir. Fındık zararlıları ve patojenlerle mücadelede temel alınması gereken esas: Temiz depoya temiz ürün koymak ve ürünü depolama süresince bulaşmalardan korumaktır. Fındığın uygun koşullarda depolanmaması, buna ilaveten bölgenin nem oranının yüksek oluşu depolama boyunca ürünün kalitesinde azalışa neden olmaktadır. Özellikle küçük ve orta ölçekli depolar, üretici ev depoları fındığın korunması acısından oldukça elverişsizdir. Fındıkta lisanslı depoculuğun gelişmesi bu problemlere çözüm olabilecektir” şeklinde konuştu.
MURAT GÜRSOY- HALİL YILMAZER