Güncel Gelişmeler:
  • Ordu – Giresun Havalimanı’nda sefer sayıları arttı - 10:43
  • Nebati'den konutta fahiş fiyat artışı uyarısı - 09:29
  • Bankalara, 'döviz işlemlerini likit saatlere çekin' talebi - 09:19
  • Gecelik kredi faizlerinde 'zorunlu' yükseliş - 09:13
  • Ülker'in ilk çeyrek cirosu 5,9 milyar TL'ye ulaştı - 09:07
20.09.2024

ATATÜRK VE FINDIK Mustafa Kemal Atatürk ve Fındıkla ile İlgili Düşünceleri

Araştırmacı Yazar Naim Güney, Cumhuriyet’in kuruluşundan bu zamana kadar süren fındık sektörüne ilişkin detaylı bir yazı hazırladı. Ordu’da Osmanlının son yıllarına kadar yabancı ve yerli gayrimüslim tüccarların hâkimiyetinde olan fındık ticaretinin Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren ise tamamen el değiştirdiğini yazan Güney, her ne kadar isimler değişmiş olsa da fındık ticaretinin günümüze kadar aynı temeller üzerinden devam ettiğini söylüyor.

info@karadenizekonomi.com / 22.11.2021

ATATÜRK VE FINDIK  Mustafa Kemal Atatürk ve Fındıkla ile İlgili Düşünceleri

İşte Güney’in yazısının ilk kısmı;

Atatürk 1929’da Fındıkta Tekelleşmeye Karşıydı ve “İş Limited Şirketi” İle Müdahale Etmişti

Balkan savaşları, Birinci Dünya Savaşı ve Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın art arda gelmesi şüphesiz ki yeni kurulan Cumhuriyet rejimin en büyük şansızlığıydı. Çünkü bu savaşlar sonunda ülkenin kaynakları tüketilmişti. Ülke geri, yoksul ve sermayesizdi. Aslında yetersiz olan altyapı tesisleri de uzun savaş yılları boyunca kullanılmaz duruma gelmişti. Ülkede sanayiden söz edilemezdi.

İstanbul, İzmir ve Çukurova’da enkaz haline gelmiş birkaç dokuma işletmesi ile yine enkaz halindeki birkaç askeri fabrikaya sanayi kuruluşu denemezdi. Gerçi 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması ile Türkiye, siyasi ve ekonomik bağımsızlığını hukuksal anlamda elde etmişti ama bu tarihlerde henüz bankacılık, dış ticaret, demir yolları ve belediye işletmeleri yabancıların denetimindeydi. İç ve dış ticaret azınlıkların elinde bulunmaktaydı.

Karadeniz’deki Yabancı Kökenli Fındık Şirketleri

1850’li yıllardan itibaren Osmanlı topraklarının genelinde olduğu gibi Giresun, Trabzon ve Ordu’da da ticaretin hakimiyeti yabancılar ve onların aracıları gayri Müslim tüccarların elindeydi. Çünkü Tanzimat sonrası süreçte imzalanan anlaşmalar neticesinde, yabancı uyruklu ve Osmanlı uyruklu gayri Müslim tüccarlar ticarette ayrıcalıklı hale gelmişlerdi.

Özellikle 1876 yılından sonra Osmanlı topraklarında yabancılara mülk ve gayrimenkul edinmelerinin önünün açılmasıyla yabancı uyruklu tüccarlar, Osmanlı şehirlerine yerleşmiş ve yerli gayri Müslim tüccarlarla işbirliği içerisinde iç ve dış ticareti ellerine geçirmişlerdi. Bu yüzden Doğu Karadeniz’de fındık ticaretinin temelleri bu tüccarlar tarafından atılmıştır.1930’larda fındıkta ihracatı yapan, fındık piyasasında daima tekel oluşturan Hochstrasser , Pisani, P.P.Danielsen ve Wital gibi bazı yabancı menşeli firmaların o yıllardaki bilgileri özetle şöyledir:

Pisani Şirketi: Giresun’lu Rumlardan olan Pisani kardeşlerden Homer Pisani,1898 yıllarında Almanya Hamburg’a gitmiş, fındık ithalatı üzerine büyük ölçekte iş görmeye başlamıştır. Pisani şirketi daha sonraları Rikhertsen firması ile birleşerek hedef büyütmüş, fındık üretici pazarlarının devamlı müşterisi ve alıcısı olmuş, bu suretle Pisani firması “Dünya kuru meyve kralı” unvanı da kazanmıştır. Harp yıllarında da İsviçre’de faaliyetine devam ettirmiştir. Ancak Pisani firması, merkezini Hamburg’a taşıdıktan sonra da Ordu ve Giresun’da şubeleri ve fabrikaları vasıtasıyla 1920’li yıllara kadar faaliyetlerini yürütmeye devam etmişti. Söz konusu yıllıklarda Ordu’da 1915 yılı tüccarları arasında Alex Pisani’de yer almaktadır. Son yıllarda basında yer alan haberlere göre Pisani firmasının lisanslı depoculuk faaliyeti yürütmek üzere tekrar Ordu ve Giresun’da şube açacağı da gündeme gelmektedir.

Hochstrasser Şirketi: Bu İsviçre’li firmanın Türkiye’deki fındık ticareti 1852 yılına kadar ileri gitmekteydi. Merkezi İsviçre’nin Zürih kentinde olan Hochstrasser Şirketi ,Türkiye’deki fındık ticareti ile iştigal eden en eski firmaydı. 2. Dünya harbi dolayısıyla Giresun’daki şubesini 1941’de kapatarak iskele başındaki fabrikası Mehmet Ergun’a satmış, büro merkezini İstanbul’a taşımıştı. Trabzon şubesi ise faaliyetine devam etmiştir.

Vital Şirketi: Bu firma daha ziyade ithalat ve ihracat üzerine çok geniş ölçülerde iş gören bu müessese Karadeniz illerinde özellikle Giresun Piyasasına sattığı mısırlara karşılık fındık mubayaa ederek New York, Liverpool ve Marsilya’ya ihracat yaptığı resmi kayıtlarda gözükmektedir.

J.J. Hochstrasser: Bu firma 1926 da diğer ortaklarından ayrılıp, bağımsız olarak fındık ticaretine başlamış ve 1934 yılında kapanmıştır. Şirketin Trabzon Direktörlüğünü bir müddet sonra İş Limited Şirketi fındık servisi şefliği de yapan N. Demir deruhte etmişti. 1929 yılında 65282 kilo iç fındık ihraç etmiştir.

P.P. Danielsen: Bu firma 1926 yılından itibaren Karadeniz Bölgesinin hemen her şehir ve kasabasında kuru meyve ve bilhassa fındık üzerine büyük çapta iş görmüştür. P.P. Danielsen firması, Trabzon’daki şubesini açmadan önce o tarihlerde Almanya’dan tahsilden dönmüş ve ilk yuvarlak elekli fındık kırma fabrikasını kurmuş bulunan Bekarzade Şevki ile ortak iş yapmağa girişmiştir. Bu ortak iş de yürümeyince firma bir müddet sonra ayni şekilde bir fabrika tesis ederek faaliyetine başka bir ecnebi ile devam etmiştir. Az bir zaman sonra bu şeriki ile de bozuşarak 17 yıl aralıksız Rikertsen mümessili olarak Karadeniz kıyılarında iş görmüştür. P.P. Danielsen firması 1943 yılında fındık işini terk ederek İstanbul’da başka işlerle meşgul olmuştur.

Diğer yabancı kökenli firmalar

Yine kökleri Osmanlı İmparatorluk devrinden itibaren süre gelen fındık ticareti ve ihracatı ile meşgul olan diğer yabancı firmaların bazılarının adları ise şöyledir: Trabzon’da; Rumlardan, Vasil oğlu, Kakolidi Yanko, Ermenilerden; Aznovoryan Kardeşler, Çuhacıyan. Giresun’da: Rumlardan, Kaptan Yorgi, Mavridi oğulları, Ordu’da: Rumlardan, Kakolidi Dıradafil, Tombuloğlu biraderler, Ermenilerden, Anmahyan ve Buluçyan’a ait ihracat şirketleri olup, bunlardan pek çoğu herhangi bir sebeple  piyasadan çekilmişle yalnızca bir kaçı faaliyetlerini idame ettirebilmişlerdir. Ordu’nun diğer ilk fındık tüccarları ise şunlardır. 1891yıllarında, Ovaghim Antresyan, G.P Haci Cocoulides,K. Arekeliyan, S. Engelo Glichi, Serigieniyan,Furtunzade’nin adları kayıtlarda görülürken; 1896 yılında ise yine  Ordu’da, O.Antresyan,G.P Haci Cocoulides, S. Engelo Glichi,Furtunzade ticari faaliyette  bulunmaktadır.1903 yılında Ordu’da Ovaghim Antresyan,Anthopoulos,Blodjiyan,Capnapoulos Grogarides,G.P Haci Cocoulides,Furtunzade,Papadopoulos,Seridjeniyan,Tokatlidies,Tomboulie Zadouriyan,H. Jabes ve Palassoff adlı tüccarların fındık ticareti ile uğraştıkları tespit edilmiştir.

1920’li yıllarda Ordu’da bir kırma fabrikası da kuran Pisani firması Rikhertsen adlı firmayla birleşmişlerdi. Rum kökenli Pisani kardeşler bugün dahi hiç fındık üretmeyen Almanya’nın şehri olan Hamburg da fındık politikalarının ve fiyatlarının belirlenmesinde bu firmanın büyük rolü olduğu söylenmektedir. Fındık ticaretinin temelleri ve politikalarının oluşturulduğu bu yıllardan sonra fındık ticareti ve fiyatları konusunda sancılı bir döneme de girilmiştir. Fındık fiyatlarının belirlenmesinde ortaya konulan kıstaslar kesin değildir. Fındık fiyatların belirlenmesinde en önemli etken aslında olmayan ama bir borsa işlevi gören Hamburg merkezli alıcılar ve alivreci olarak adlandırılan bağlantılarıdır.

Yazının Devamı Haftaya..